Akdeniz Bölgesinde Yenilenebilir Enerji Devrimi: TeraMed Girişimi

Azerbaycan’ın Bakü şehrinde 11-24 Kasım 2024 tarihleri arasında düzenlenen COP29, küresel ısınma ve sera gazı salınım oranlarını azaltma amacıyla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraf ülkelerin katılımıyla gerçekleşti. Bu kapsamda, Akdeniz bölgesinde yenilenebilir enerji devrimi için TeraMed girişimi büyük bir adım attı ve bölge ülkeleri 2030’a kadar 1 teravat (TW) yenilenebilir enerji kapasitesine ulaşmayı hedefliyor.

TeraMed, adil enerji geçişi sağlamayı amaçlayan bir girişim olarak öne çıkarken, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin COP29 kapsamında tanıtıldı. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir kaynakların hızla kullanılmasını teşvik eden girişim, Akdeniz’de önemli bir rol oynamayı hedefliyor. İtalyan ECCO düşünce kuruluşunun Akdeniz ve Küresel Strateji Direktörü Giulia Giordano, “Bu, küresel yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030’a kadar 3 katına çıkarılması hedefinin bölgesel olarak uygulanması anlamına gelmektedir. Bu, bölge için büyük bir adım.” şeklinde konuştu.

Akdeniz’de 1 TW Yenilenebilir Enerji

Geçtiğimiz yıl, ülkeler küresel yenilenebilir enerji kapasitesini 2030’a kadar 3 katına çıkarma taahhüdünde bulunmuştu. Bu taahhüt, 2022’deki 3,4 TW seviyesinden 2030’da 11 TW’lık bir seviyeye ulaşmayı hedefledi. TeraMed girişimi ise bölgede 2030’a kadar 1 TW yenilenebilir enerji kurulu gücü hedefliyor.

Bu hedefin, yaklaşık 700 milyar dolarlık yatırım potansiyeline sahip olduğu öngörülürken, güneş ve rüzgar endüstrilerinde yaklaşık 3 milyon yeni iş imkanı yaratacağı hesaplanıyor.

Rapora göre bölgenin toplam potansiyeli 4,5 TW olarak hesaplanıyor ve Türkiye’nin de bu potansiyelde büyük bir rol oynaması bekleniyor. Bu doğrultuda 1 TW’lık hedef, oldukça iddialı fakat gerçekleştirilebilir bir hedef olarak öne çıkıyor.

Türkiye için Büyük Fırsat

Sürdürülebilir Ekonomi ve Finans Araştırmaları Derneği (SEFiA) Direktörü Bengisu Özenç, Türkiye’nin temiz enerji ekipmanı üretiminde lider konumda olduğunu vurgulayarak, bölgedeki iddialı yenilenebilir enerji hedeflerinin Türkiye’nin sanayi altyapısını ticari bir fırsata dönüştürebilecek önemli bir potansiyeli olduğunu belirtti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2030’a kadar güneş ve rüzgar enerjisindeki kurulu kapasiteyi dört katına çıkarma hedefi, bu noktada Türkiye’nin çabalarını desteklemektedir.