Çin’deki durgunluk çelik sektörünü etkilemez
Çelik sektörü, özellikle Çin kaynaklı faktörlerle küresel çapta bir durgunluk yaşama riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Çin’de emlak piyasasının da zarar görmesinin etkisiyle zayıf talep ve zarar gören üretim, ülkede sektör için büyük bir risk oluşturuyor.
Küresel çelik sektörü 2008 ve 2015’te yıkıcı düşüşlerle karşı karşıya kalmıştı. Çinli China Baowu Steel Group şirketi oluşabilecek bu yeni krizin öncekilerden daha şiddetli olabileceği öngörüsünde bulundu.
Çinli çelik üreticileri, dış pazarlara yönelerek bu yıl kayda değer bir ihracat gerçekleştirmesine karşın diğer ülkelerin kendi sanayilerini korumak için gümrük vergileri koymasıyla artan engellerle karşılaştı.
Ülkede yeni inşaat başlangıçlarının, 2023 ve 2022’de sırasıyla yüzde 21 ve yüzde 39’luk daralmanın ardından 2024’ün ilk yarısında yaklaşık yüzde 24 gerilediği tahmin ediliyor.
Demir cevherinin ton başına fiyatı yılın en düşük seviyesi olan 93 dolarla 2022’den bu yana en düşük seviyelerine kadar geriledi.
Almanya merkezli dünyanın en büyük çelik üreticilerinden ThyssenKrupp’ın yılın 2. çeyreğinde satışları da 9,6 milyar avrodan 9 milyar avroya, siparişleri de 9,4 milyar avrodan 8,4 milyar avroya düştü.
Şirket, otomotiv teknolojisi, makine ve inşaat sektöründeki müşterilerin azalmasıyla zayıf talebin satışları ve yeni siparişleri düşürdüğünü kaydetti.
”GEÇEN YIL ÇİN’İN ÇELİK İHRACATI YÜZDE 33 ARTTI”
Asya Piyasaları Uzmanı Süleyman Mete Özbalaban, demir-çelik sektörünün dünyadaki en büyük firmalarının satış ve karlarının 2024’ün ilk çeyreğinde gerilediğini belirtti.
Demir-çelik sektörünün satış ve karlarının azalmasının en önemli nedenlerine değinen Özbalaban, dünyanın en büyük demir-çelik üreticisi olan Çin’de arz fazlası oluştuğuna işaret etti.
Ülkenin ekonomik büyümesinin gerilemesi ve özellikle konut piyasasının resesyonda olmasının yurt içi talebi önemli ölçüde azalttığını ifade eden Özbalaban, şunları söyledi:
“Çünkü genel olarak inşaat ve altyapı sektörü demir-çelik tüketiminin yüzde 52’sini yapıyor. Yurt içi talep düşmesine karşın Çinli şirketler üretimlerini kısmadılar ve oluşan arz fazlasını düşük fiyatlardan ihraç ettiler. Geçen yıl Çin’in çelik ihracatı yüzde 33 arttı. Toplam olarak 95 milyon ton ihracat yaptı ki bu rakam ABD’nin 2022’deki toplam tüketimine eşit. Örneğin, Çin’in ve dünyanın en büyük üreticilerinden olan Angang Steel’in yurt içi satışları 2023’te yüzde 15 düşerken ihracatını yüzde 18 artırdı. Buna karşın şirket yaklaşık 449 milyon dolar zarar açıkladı. Çin’in ihracatını en fazla artırdığı ülkeler ise Brezilya, Vietnam, Hindistan, İngiltere, Filipinler ve Türkiye oldu.”
Global ekonomide yüksek faiz ve enflasyon ortamının sanayi üretimini ve konut piyasasını olumsuz etkilediğini söyleyen Özbalaban, “ABD merkezli çelik üreticisi US Steel’in ürün fiyatlarını yüzde 4 artırmasına karşın satışları (miktar olarak) yüzde 10 azaldı” dedi.
Özbalaban, Avrupa Birliği ekonomik büyümesinin yavaşlamasının da sektörü etkilediğini dile getirerek, enerji ve demir çelik cevheri fiyatlarının artmasının şirketlerin kar marjlarını düşürdüğünü kaydetti.
“Çin’in aşırı üretim ve rekabetçi fiyatından demir-çelik sektöründe kar marjlarında düşüş ve sektörde resesyon olmakla birlikte herhangi bir kriz durumu yoktur.” ifadelerini kullanan Özbalaban, şunları kaydetti:
“Sektörün krize girmesi için global bir kriz çıkması, başka bir deyişle ABD’de konut ve altyapı sektörü yatırımlarının durması, Çin konut piyasasındaki resesyonun daha büyük bir krize girmesi, otomotiv sektörünün de üretimini düşürmesi gerekiyor. Özellikle ABD’nin Çin’e karşı uyguladığı tarife ve tarife dışı engeller 2024 ve 2025 yılında Çin’in ihracat ve üretimini azaltacaktır. Çin Merkez Bankası konut sektörüne yönelik kullanmak üzere ticari bankalar üzerinden düşük faizli yeni bir kredi programı başlattı. Bu uygulamanın Çin’deki konut satışlarını dolayısıyla da demir-çelik tüketimini artıracağı öngörülmektedir. Gemilere yapılan Yemen kaynaklı saldırılardan dolayı Süveyş Kanalı’nın kullanımı önemli oranda azalmış, Ümit Burnu’nun kullanılması nedeniyle Çin’den Avrupa’ya olan navlun fiyatları büyük ölçüde artmıştır. Navlun fiyatlarının artması Çin’den Avrupa ve Akdeniz Bölgesi’ne olan, özellikle demir-çekil gibi fiyatına göre ağırlığı fazla olan ürünlerin, sevkiyatını azaltacaktır.”
Ukrayna’nın üretiminin savaş koşulları nedeniyle yüzde 15-20 kapasiteye düştüğünü aktaran Özbalaban, uygulanan ambargo ve ticari engellerden dolayı diğer önemli bir üretici olan Rusya’nın üretim ve ihracatının da azaldığını sözlerine ekledi.